Biyosidal ürünlerde laboratuvarımızda başlıca belirtilen fiziksel analizler gerçekleştirilmektedir. Biyosidal ürünler; son dönemin en fazla konuşulan konularından biri olmayı başarmıştır. Biyosidal ürün, içeriğinde yer alan aktif maddeler ile beraber zararlı virüs, bakteri, mantar gibi mikroorganizmalara, kemirgenlere, böceklere karşı kullanılan biyolojik ve kimyasal etkilere sahip ürünleri içine alır.

Son yıllarda Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan ''Biyosidal Ürün Yönetmeliği'' kapsamında, bu ürünler 4 ana grup ve toplamda ise 22 ürün tipinde gruplandırılır. Buna bağlı olarak biyosidal ürünlerin fiziksel analizler, ürünlerin formülasyonlarının etkinliğini ve doğruluğunu değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilen bir test sürecidir. Söz konusu olan bu fiziksel test yöntemleri, biyosidal ürün kalite kontrolünü sağlamak ve ruhsatlandırma sürecini desteklemek için gerçekleşir.

Biyosidal Fiziksel Analiz Nedir?

Biyosidal ürünlerin fiziksel analizleri, kullanıcı deneyimi ve ürün kalitesi üzerinden doğrudan etkilidir. Söz konusu olan ürün formülasyonlarının fiziksel uygunluğu ve stabilitesini değerlendirmek için gerçekleştirilir. Biyosidal güvenlik ve etkinlik testleri şu şekilde gerçekleştirilir:

  • Koku: Koku profili, ürünlerin spesifikasyonuna uygunluğu açısından testte yer alır,
  • Renk: Ürünün sahip olduğu renk, formülasyon standardına uygun olarak değerlendirmeye tabi tutulur,
  • Görünüm: Ürünün homojen yapısı ve görünüş özellikleri detaylı olarak değerlendirilir,
  • Yoğunluk: Belirlenen spesifik yoğunluk değerine bağlı olarak değerlendirme yapılır,
  • pH: Ürünün bazik ya da asidik dengesinin hedeflenen seviyede olup olmadığı kontrol altına alınır.

Bahsi geçen bu testleri biyosidal ürünlerin formülasyon standartlarına bağlı olarak uygunluk ve kullanım amacına uygun özelliklere sahip olduğunu ispat eder niteliktedir.

Biyosidal Ürünlerde Fiziksel Analizlerin Önemi

Biyosidal ürünlerde fiziksel analizler çok önemli konumda yer alır. Buna bağlı olarak şunları ifade etmek mümkündür:

  • Formülasyon doğrulama: Ürünlerin spesifikasyonlara uygun olarak formüle edildiğini ve etkinlik derecesini garanti altına alır,
  • Stabilite izleme: Ürünlerin kimyasal ve fiziksel özelliklerine bağlı olarak, raf ömrü boyunca etkili şekilde koruma altına alındığını doğrular,
  • Regülasyon uyumu: Biyosidal ürünlerin uluslararası ve ulusal standartlara uygun şekilde üretilmesine yardımcı olur,
  • Ruhsatlandırma süreci: Bu analiz sonuçları, ürünlerin ruhsatlandırılması için gereken her türlü belgeyi destekler niteliktedir.

Biyosidal ürünlerinde fiziksel analizler; ürünlerin güvenliğini, etkinliği ve regülasyonlara uygun olduğunu ispat etmek için temel alınan bir süreçtir. Bu noktada uygun biyosidal testlerinin gerçekleştirilmesi için doğru firma seçimi yapmak gerekir. Saniter; biyosidal ürün testleri konusunda üst düzey kalitede hizmet veren en doğru adrestir.

Biyosidal Fiziksel Analizler Nasıl Yapılır?

Biyosidal ürünler; halk sağlığını koruma altına alırken, aynı zamanda çevresel olarak hijyeni sağlama konusunda etkili olan kimyasal ve mikrobiyolojik etkili ürünleri kapsar. Ancak bu ürünlerin her anlamda güvenilir ve etkili şekilde kullanılabilmesi için farklı laboratuvar test ve analizlerine tabi tutulması gerekir. Mikrobiyolojik hijyen ve dezenfektan testleri, biyosidal ürünlerin güvenlik, etkinlik ve düzenleyici standartlara uygun olması açısından değerlendirilmesi konusunda başvurulan en önemli testlerdir.

Söz konusu olan biyosidal ürün uygunluk testleri, bu ürünlerin hedef mikroorganizmalar üzerinde etkinliğini değerlendirmek amacıyla uygulanır. Bu testler ile ürünün pazara sunulmasından önce etkinliğini doğrulamak açısından zorunlu kabul edilir.

Bu test partikülleri mutlaka Avrupa Birliği biyosidal düzenlemelerine uygun şekilde yapılmalıdır. Bu çalışmalar ISO ve EN standardına göre gerçekleştirmek zorundadır. Ayrıca bir takım komitasyon riskinin önüne geçmek için steril bir çalışma ortamı sağlanması zorunlu kabul edilir.

Biyosidal etkinlik testleri sırasında numune alma işlemleri doğru şekilde gerçekleştirilmeli, numunelerin taşınması ve saklanması sırasında bozulma yaşanmasının önüne geçilmelidir. Ayrıca kullanılan cihazların düzenli olarak bakım ve kalibrasyonunun yapılması şarttır. Test sonuçlarının yasal gereklilikler kapsamında düzenli ve doğru şekilde raporlanması da çok önemli bir konudur.

Günümüzde mikrobiyolojik ve kimyasal analizlerin, biyosidal ürünlerin güvenli ve etkili bir şekilde kullanılabilmesi açısından zorunlu olduğu bilinmelidir. Yetersiz ya da yanlış yöntemler kullanılarak yapılan testler, sağlık riskini üst seviyeye taşırken diğer yandan ürünün pazardaki yerini tehlikeye atar. Biyosidal ürün testi yapılırken dikkat edilmesi gereken noktalar ise şu şekildedir.

  • Tercih edilen kimyasal analiz laboratuvarının ISO belgesine sahip olması gereklidir,
  • Güncel ve uluslararası standartlara uyumlu olan test protokollerinin uygulanması şarttır,
  • Test sonuçlarını doğru ve güvenilir şekilde raporlanması gerekir.

Saniter; biyosidal ürün analizleri söz konusu olduğunda her zaman üst düzey kalite standartlarında hizmet vermeye devam eder.

Biyosidal Ürünlerde Uyulması Gereken Standartlar

Biyosid; kelime anlamı olarak biyolojik anlamda bir varlığı öldüren, canlı öldüren ve canlıkıran anlamına gelir. Biyosidal ürünler ise içerdiği aktif madde ya da maddeler sayesinde zarar veren bakteri, mantar ya da virüs gibi mikroorganizmalar, kene, hamam böceği, karasinek, fare, sivrisinek gibi böcekler üzerinde kimyasal ya da biyolojik etki gösterir. Bu sayede bahsi geçen biyosidal ürünler zarar veren organizmaların hareketlerini kısıtlayabilir, zararsız kılabilir, uzaklaştırabilir ya da yok edebilirler.

Bisyuodail amacıyla kullanılan ancak Yönetmelik kapsamında olmayan, içerisinde aktif bir madde yer almayan elektronik, mekanik, elektrikli fiziksel olarak gösteren ürünlerdir. Biyositler ise mikroorganizmaların tahribatına ve saldırısına karşı etkili koruma sağlar. Korunan bu malzemeler daha dayanıklı hale gelir ve uygulanan biyositler sayesinde daha az değiştirme ya da yenileme gerekir. Bu açıdan biyositlerin sürdürülebilir olmasına katkı sağlanır.

Günümüzde biyositler alanında araştırmalar ve gelişmeler sürekli olarak devam eder. Yeni bir aktif maddeyi içeren bir biyosidal ürünlerin Avrupa Birliği ülkelerinde rahat şekilde pazarlanabilmesi için ilk olarak aktif maddenin kaydedilmesi şarttır. Ancak bu etkin madde onaylandıktan sonra, buna dayalı herhangi bir biyosidal ürün onaylanması gerekir. Bu yüzden son derece az sayıda yeni aktif madde geliştirir. Bunun yerine daha farklı aktif maddeleri bir araya getiren bir yöntem izlenir. Bu şekilde etkin olan maddenin en zayıf yönleri diğerinin güçlü yönlerini kapatabilir.

Biyosidal ürünler genel olarak hijyen ve dezenfektan ürünleri için kullanılır. Ancak endokrin, toksik ve kanserojen bozucu özelliklere sahip oldukları söylenebilir. Bu konuda yapılan bazı araştırmalar, farklı biyosit türleri için genişleten bir Pazar olduğunu ortaya koyar. Ancak diğer yandan çevre ve sağlıkla alakalı zehirlenme ve kirlilik gibi ciddi olaylar fark edilir. Risk yöntemine dair biyosidal ürünler ciddi boşlukların oluşmasına sebep olur. Biyosidal fiziksel analiz testleri için doğru standartları takip eden bir firmadan destek almak her anlamda avantaj elde etmenizi sağlar. Saniter; söz konusu biyosidal ürünlerde fiziksel analizler olduğunda yüksek kalitede çalışmalara imza atar. Nitelikli laboratuvar ortamında en doğru test sonuçlarını elde etmek için alanında uzman ekibimiz sürekli olarak çalışmaya ve gelişmeye devam eder. Sizde Saniter farkını yaşamak için hemen web sitemizi ziyaret edebilir ve iletişim numaralarını kullanarak uzman ekibimize ulaşabilirsiniz.

Kariyer