Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem /Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı
Böyle diyor Cemal Süreya. Ve kesinlikle haklı. Yediklerimizin ,bağırsak floramız ve mutluluğumuz üzerine direk etkisi var. Özellikle de psikobiyotik içeren gıdaların.
Psikobiyotik ifadesi, ilk kez psikiyatrist Ted Dinan tarafından 2013 yılında kullanılmıştır.
Kanada’da meydana gelen sel yüzünden meydana gelen hastalıkta 7 kişi hayatını kaybetti. 2 haftalık bir süreçte salgının yaraları sarıldı; hayat normale döndü. Ancak yıllar sonra yapılan araştırmalarda olay sonrası bölge sakinlerinde depresyon görülme sıklığı artmıştı. Ted Dinan bakteri enfeksiyonları ile depresyon arasında bir bağlantı olabileceğinden şüphelendi ve bunun üzerine arasındaki bakteri ve depresyon arasındaki korelasyonu göstermiş oldu.
Timothy Dinan psikobiyotikleri yeterli miktarlarda alındığında psikiyatrik hastalıklardan muzdarip hastaların sağlığına fayda sağlayan canlı organizmalar olarak tanımlar.
Beyindeki hücreler ve bakteriler benzer şekillerde iletişim kurmaktadırlar. Serotonin seviyesi azaldığında depresyon ve huzursuzluk belirtileri görülmeye başlar. Vücudumuzda üretilen serotoninin 10%’u beyin kaynaklıdır. Geri kalan 90%’ı sindirim sisteminde bulunur.
Bacteria | Neural messengers |
Bacillus | Dopamine, norepinephrine |
Bifido-bacterium | Gamma-aminobutyric acid (GABA) |
Lactobacillus | Acetylcholine, GABA |
Streptococcus | Serotonin |
Yukarıdaki tabloda yer aldığı üzere Lactobacillus ve Bifidobacterium GABA salgılanmasını aktive etmektedir. GABA nın azalmasının depresyonla ilişkili olduğu bilinmektedir. Psikobiyotikler bu tip nörotransmitterler ile bu konuda depresyon açısından doğal bir antidepresan görevi görmektedir. (Bir başka ilginç dipnot ise bitter çikolatadaki polifenollerin bu bakterilerin artışına yol açmasıdır) .
Probiyotikler normal sindirim sürecine yardımcı, yaşayan bakterilerdir. Probiyotiklerin, insanda beyin sağlığı için faydalı özelliklerinden dolayı artık probiyotik yerine psikobiyotik ifadesi daha sık kullanılmaya başlanmıştır.
Yapılan son çalışmalarda bağırsaklarımızdaki psikobiyotiklerin artışının; kortizon seviyesindeki artışı ve inflamasyonu engellediği, depresyon ve anksiyete semptomlarını azalttığı, stres seviyesini düşürdüğü ve hatta hafızanın geliştirilmesi ve sosyal kaygının hafiflemesini sağladığı gösterilmiştir.
Bu nedenle sağlıklı bir bağırsak ve mutlu bir yaşam için; lahana turşusu, ev yapımı yoğurt ve kefir gibi ürünler artık beslenmemizde keyfi değil zaruri tüketilecek gıdalar arasında yer almalıdır. Eğer bu ürünleri belli nedenlerle (alerji vb.) tüketemiyorsak gıda takviyesi olarak da toz veya sıvı formda alınabilir. (Özellikle etiket bilgisi olarak içeriğinde Lactobacillus helveticus ve Bifidobacterium longum olan ürünler tercih edilebilir.)
Kaynaklar:
https://www.sciencenews.org/article/microbes-can-play-games-mind
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4370913/pdf/ndt-11-715.pdf
© 1994 | Saniter Gıda – Çevre Bilimi Gözetim Ve Mühendislik Hiz. Tur. Tic. A.Ş.